Bebek Emzirmek Orucu Bozar Mı?
Ramazan orucu, imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemekten, içmekten ve orucu bozan diğer fiillerden uzak durarak tutulan kutsal bir ibadettir. Oruç ibadeti, mükellefin belirlenen şartları taşıması halinde farz olur; bunların başında akıl ve baliğ olmak, Müslüman olmak gibi mükellefiyet şartları yer alır. Ancak İslam hukukunda, belli mazeretlerle kişi bu ibadeti erteleyebilir. Hamilelik ve emzirme dönemleri bu mazeretlerin başlıcalarıdır. Bu makalede “bebek emzirmek orucu bozar mı?” sorusu, İslami kaynaklar, Diyanet görüşleri ve fıkıh esasları çerçevesinde ele alınacaktır. Bebek emzirmek kavramının ne anlama geldiği, orucu bozan temel etkenlerle ilişkisi ve resmi kurumların bu konudaki açıklamaları detaylı şekilde incelenecektir.
Oruç İbadetinin Hükümleri ve Bozan Etkenler
Oruç, niyetle tutulan ve insana ait duyuların idrakinde kaldığı sürece geçerli olan bir ibadettir. Oruç tutarken aşağıdaki fiillerin gerçekleşmesi orucun bozulmasına yol açar:
- Ağız Yoluyla Yemek/İçmek: Ramazan gününde niyet edilip tutulmakta olan oruçta, ağızdan bir şey almak (yemek, su içmek vb.) orucun fıskıyla bozulur.
- Cinsel İlişki: Eşler arasında cinsel ilişkide bulunmak orucu bozan ağır bir hükümdür.
- Mideye Giren Tıbbi Müdahaleler: İğne, serum veya bazı ilaç uygulamaları orucu etkileyebilir (mezhepler farklı değerlendirebilir).
- Bilinç Kaybı/Bayılma: Kişi bayılır veya aklını kaybederse, bu durumda tutulan orucun sahih olduğu kabul edilmez.
Bebek emzirmek ise yukarıdaki bozan sebepler arasında değildir. Anne sütü, annenin vücudunda üretilen ve bebeğe verilen doğal bir gıdadır. Bu işlemde annenin vücuduna ağız yoluyla herhangi bir besin girmediği için, emzirme “yemek içmek” fiiline girmez. Dolayısıyla bebek emzirmenin kendisi, doğrudan orucu bozan bir etken sayılmaz. Özetle, İslam’da orucu bozan esas ve temel eylemler ağız yoluyla alınan gıdalar veya cinsel ilişkidir; emzirme bu kapsamın dışındadır.
Hamilelik ve Emzirme Mazereti
İslam hukukunda hastalık, yaşlılık, hamilelik veya emzirme gibi durumlar, oruç tutamayacak kimselere mazeret hakkı tanır. Diyanet İşleri Başkanlığı da bir fetvada Ramazan orucunu tutmamak için gebelik veya çocuk emzirmeyi geçerli bir mazeret kabul eder. Buna göre gebe veya süt emziren kadın, kendisi veya bebeği zarar görür diye korkuyorsa oruç tutmayabilir; bu durumda tutamadığı oruçları daha sonra kaza etmesi gerekir. Hadis rivayetlerinde de hamile ve emziren kadınlara bu iznin verildiği kaydedilmiştir (örneğin Nesâî ve İbn Mâce hadisleri).
Öte yandan, annenin ve bebeğin durumu elverişli ise oruç tutmasına izin vardır. Diyanet kaynakları “Kendisi dayanabilecek ve çocuk da etkilenmeyecek ise, gebe ve emzikli kadın oruç tutabilir” şeklinde hüküm belirtir. Bu kararı verirken sağlık durumunun dikkate alınması önemlidir. Uzman hekim denetimi ve önerisi ile anne, çocuğu açısından zararsız olduğu kanaatine varırsa orucuna devam edebilir. Bu durumda, annenin oruç ibadetine niyet etmiş ve sahura kalkmış olması orucu tamamlaması gerektiği anlamına gelir; çünkü sahura kalkamamak gibi zorlayıcı bir durum olmadıkça, “başlanmış orucu tamamlamak” gerekir.
- Bebek ve Anne Sağlığı: Emzirirken oruç tutmayı düşünen kadınların doktor kontrolüne başvurmaları tavsiye edilir. Uzman görüşü ile anne ve bebeğin beslenme ihtiyaçları, sıvı alımı ve genel sağlık durumu değerlendirilir.
- Kaza ve Fidye: Oruç tutamayarak Ramazan’a ara veren gebeler ve emzirenler, daha sonra bu günleri telafi eder (kaza eder). Bazı İslami mezheplere göre (Şâfiî) eğer kadın orucu çocuğu açısından bozmuşsa oruç kaza etmekle birlikte fidye vermesi de gerekir. Hanefi mezhebine göre ise bu durumda sadece kaza yapmak yeterlidir. Diyanet’e göre, çocuğu düşünerek oruç tutmayan anne hem kaza yapmalı hem de günlük sadaka (fidyeyi) ödemelidir.
Bebek Emzirmenin Oruç Üzerindeki Etkisi
Emzirme süreci, anne ve bebek için özel bir dönemdir. Ramazan ayında emziren anneler oruç tutup tutamamayı sorgularken “Bebek emzirmek orucu bozar mı?” sorusunu sıkça gündeme getirir. Daha önce belirtildiği gibi, orucu bozan eylemler ağız yoluyla gıda içmek veya cinsel ilişkidir. Bebek emzirirken annenin vücudundan süt çıkar ve bu süt bebeğin ağzına gider; ancak anne kendi midesine veya ağızına hiçbir şey almaz. Bu yüzden ilahi hüküm bakımından emzirmek, annenin orucunu bozucu bir eylem olarak değerlendirilmez.
Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından da bildirildiği üzere, “bebek emzirmek orucu bozmaz”. Başka bir ifadeyle, annelik görevi olarak yapılan emzirme, Ramazan orucunun hükmünü etkilemez. Bazı karışıklık yaşayanlar, çocuğa verilen sütün vücuttaki besinden geldiğini düşünerek yanlış bir hüküm çıkarabilir. Ancak İslam fıkhında “bozan” sayılan, eş zamanlı bir biçimde oruçlunun midesine bir şeyler girmesidir. Bebek emzirme durumunda ise bu süreç tersi yöndedir; anne besin vereni değil, besleyicidir. Dolayısıyla oruçlu iken bebeğini emziren anne için oruç hükümleri aynen devam eder.
Özetle: Bebek emzirme işlemi anne açısından dışarıdan bir gıda alınması anlamına gelmediğinden, İslam’a göre orucu bozacak bir davranış değildir. Emzirmek, sadece annenin normal beslenmesine dikkat etmesi gereken bir etkinliktir ve dinen oruç bozulmaz.
Bebek Emziren Anne Oruç Tutarsa
Oruçlu iken emziren annelerin dikkat etmesi gereken sağlık ve beslenme önlemleri vardır. Uzun süre aç kalmak suyun azalması anne sütü üretimini geçici olarak etkileyebilir. Bu nedenle emziren anne Ramazan’da oruç tutmaya karar verirse beslenme planına özen göstermelidir:
- Yeterli Sıvı Tüketimi: İftardan sahura kadar bol su içmeye dikkat ederek susuz kalmamak önemlidir. Su eksikliği süt miktarını olumsuz etkileyebileceğinden, iftar-sahur arası su içimi artırılmalıdır.
- Dengeli Beslenme: Sahurda protein, sebze ve meyve ağırlıklı, tok tutan hafif bir öğün tüketmek süt kalitesi ve miktarı için faydalıdır. İftarda abur-cubur yerine vitamin/mineral içerikli gıdalar seçilmelidir.
- Uyku ve Dinlenme: Uykusuzluk ve aşırı yorgunluk, süt üretimini azaltabilir. Oruçlu dönemde dinlenmeye ve düzenli uyumaya özen göstermek gerekir.
- Emzirme Aralıkları: Mümkün olduğunca normal emzirme saatlerine bağlı kalınmalı, açlıkla birlikte süt azalırsa ek öğün veya emzirme miktarı artırılabilir.
Bu önlemlere rağmen anne sağlığı veya bebeğin beslenmesi tehlikeye girerse, dinen kadının orucunu bozan zorunlu bir durum oluşur. Böyle bir risk söz konusu ise kadın, ilgili günü kaza etmek üzere orucunu bırakmalıdır. Tıbbi endişe durumunda emziren kadınlar, dinen bu iznin kendilerine verildiğini bilerek hareket edebilir.
İslami Fıkıhta Emzirme ve Oruç
Fıkıh literatüründe, hamile ve emziren kadınların oruç tutup tutamayacağı uzun tartışılmıştır. Genel görüş, zorlayıcı bir sağlık problemi olmadan bu dönemde oruç tutmanın mümkün olduğudur. Bununla birlikte, anne veya bebek sağlığı açısından risk görülürse meşru izne başvurulur. İslami kaynaklar şunları belirtir:
- Niyet ve Kefaret: Hamile veya emziren bir kadın, oruç için niyet etmişse ve herhangi bir mazeret olmaksızın orucunu bozmuşsa kaza yanında kefaret (kötü niyetli mazeretsiz bozma cezası) gerekir. Oruç için niyet etmeden orucunu tutmayan kadın ise sadece o günü kaza eder; kefaret gerekmez.
- Kaza Yükümlülüğü: Gebelik veya süt dönemi gibi geçici mazeretlerle ramazan orucunu tutamayan kadınlar, bu günleri ileriki yıllarda kaza ile telafi eder. Diyanet’e göre bu geçerli bir haktır ve farzdır.
- Fidye (Eşed) Verme: Eğer emziren anne çocuğunun sağlık nedeniyle oruç tutamıyorsa, bazı fakihlere göre sadece kaza değil ayrıca gün başına bir fakire yemek verecek kadar fidye vermesi gerekir. Bu, özellikle Şafiiler’de kabul edilen bir uygulamadır. Diğer görüşte (Hanefi gibi) sadece kaza yapmak yeterli görülür.
Böylece İslam hukukunda emzirme sebebiyle oruç bırakma, kişinin iradesi dahilinde zorunlu bir hak olarak düzenlenmiştir. Ancak anne isterse ve sağlığı uygunsa orucunu her zamanki gibi devam ettirebilir. Burada önemli olan dini sorumlulukla tıbbi gerçeklerin dengelenmesidir.
Diyanet Görüşü ve Resmi Açıklamalar
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamaları bu konuda oldukça açıktır. Diyanet kaynakları, gebelik ve emzirmenin valid mazeret olduğunu ve gerekçesiyle oruç tutulup tutulmayacağını şu şekilde özetler:
“Ramazan orucunu tutmamak için geçerli mazeretlerden biri de gebelik veya çocuk emzirmektir. Gebe veya emzikli olan kadınlar, kendilerine yahut çocuklarına zarar gelmesinden korkarlarsa oruç tutmayabilirler… Kendisi dayanabilecek ve çocuk da etkilenmeyecekse, gebe ve çocuk emziren anne oruç tutabilir.”
Yine Diyanet fetvalarında, emziren annenin doktoruna danışması gerektiği vurgulanır ve “anne ve çocuğu için sağlık riski oluşursa” bu hakkın kullanılabileceği belirtilir. Resmi açıklamalara göre, emzirmek kendiliğinden orucu bozmaz; sadece risk halinde kadına dinen izin vardır. Yeni Şafak gibi Diyanet kaynaklı yayınlarda da “Bebek emzirmek orucu bozmaz” bilgisi yer almıştır.
Sonuç olarak, Diyanet’e göre emziren bir anne oruçlu kalabilir; ancak sağlığı veya bebeği tehlikede görüyorsa orucunu bırakıp bu günleri daha sonra kaza etmelidir. Eğer kadın emzirme döneminde oruç tutmayı seçerse, bu tercihten kaynaklı dinen bir eksiklik söz konusu olmaz.
Kaynaklar
- Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Kadınlar gebelik dönemlerinde oruç tutabilirler mi? (12.07.2017).
- Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Fidye nedir, hangi durumlarda gerekir? (12.07.2017).
- Diyanet İşleri Başkanlığı, Hamile ve emziren bir kadın orucunu bozarsa kefaret gerekir mi? (Sorularla İslamiyet, 04.11.2016).
- Yeni Şafak Gazetesi, Emziren anne oruç tutar mı? (01.04.2022)

Bir yanıt yazın