Çocuklarda Karın Ağrısı
Çocuklarda karın ağrısı, büyüme çağındaki çocukların sık karşılaştığı bir sorundur. Bu ağrılar basit bir sindirim problemi ya da hafif bir enfeksiyona bağlı olabileceği gibi, ciddi bir hastalığın belirtisi de olabilir. Ağrının süresi, şiddeti, eşlik eden belirtiler (ateş, kusma, ishal, kanlı dışkı, iştahsızlık vb.) ve çocuğun genel durumu dikkatle değerlendirilmeli, gerekirse tıbbi yardım alınmalıdır. Örneğin ağrı ile birlikte yüksek ateş, sürekli kusma veya kanlı dışkı görülüyorsa bu belirtiler acil müdahale gerektiren durumların işareti olabilir. Bu nedenle ebeveynlerin çocuklarının ağrı öyküsünü ve davranış değişikliklerini dikkatle gözlemlemesi, ateş veya kusma gibi ek belirtileri gözden kaçırmaması önemlidir.
Karın Ağrısının Sınıflandırılması
Çocuklarda karın ağrısı süresine göre akut (ani başlayan, kısa süreli) veya kronik (3 aydan uzun devam eden) biçiminde sınıflandırılır. Ani gelişen karın ağrıları genellikle altta yatan bir patolojinin belirtisi olduğundan acil tanı ve tedavi gerektirebilir. Örneğin ani başlayan karın ağrısı apandisit, barsak düğümlenmesi veya ağır gıda zehirlenmesi gibi durumlarda görülür. Kronik veya tekrarlayan ağrılar ise genellikle fonksiyonel nedenlere bağlıdır; bu durumlarda çocuk normal kilo alımını sürdürür ve gece uyanmasına yol açan şiddetli ağrı veya kanlı dışkı gibi alarm belirtileri yoktur. Fonksiyonel ağrılar irritabl bağırsak sendromu (İBS), fonksiyonel dispepsi veya abdominal migren gibi durumlarda ortaya çıkabilir.
Yaş Gruplarına Göre Yaygın Nedenler
Karın ağrısının olası nedenleri çocukların yaş grubuna göre değişiklik gösterir. Yenidoğan ve bebek dönemi (0-2 yaş) döneminde doğumsal bağırsak tıkanıklıkları, Hirschsprung hastalığı, bağırsak atrezisi veya mekonyum tıkacı gibi yapısal bozukluklar önemli rol oynar. Bu yaş grubunda ayrıca süt proteini intoleransı veya gastroözofageal reflüye bağlı ağrılar ile sık görülen bebek kolikleri (gaz sancıları) ağrı yapabilir. Okul öncesi (2-5 yaş) çocuklarda viral gastroenteritler ile birlikte kabızlık, ishal ve besin alerjileri ağrıya neden olabilir. Bu yaşta ayrıca üst solunum yolu enfeksiyonları veya idrar yolu enfeksiyonları gibi diğer enfeksiyonlar da karın şikayetlerini artırabilir. Okul çağı (6-12 yaş) dönemindeki çocuklarda irritabl bağırsak sendromu, fonksiyonel dispepsi ve kabızlık gibi kronik sindirim sorunları yaygındır; yaklaşık 8-12 yaş arası apandisit riski artar. Ergenlik (13 yaş ve üzeri) döneminde özellikle kızlarda adet dönemine bağlı dismenore (regl sancısı) ve hormonal değişikliklere bağlı karın ağrıları öne çıkar. Bu yaşta beslenme değişiklikleri, stres ve İBS gibi etkenler de karın ağrısını etkileyebilir.
Yaygın Karın Ağrısı Nedenleri
- Gastrointestinal enfeksiyonlar: Çocuklardaki en yaygın karın ağrısı nedeni mide-bağırsak enfeksiyonlarıdır. Viral gastroenteritler (örneğin rotavirüs veya norovirüs) kusma, ishal ve kramp tarzı karın ağrısı ile seyreder. Bakteriyel gıda zehirlenmeleri de benzer şekilde şiddetli kramplara yol açabilir. Bu enfeksiyonlarda bağışıklık sistemi bağırsak mukozasında tahrişe neden olarak ağrıyı artırır.
- Kabızlık: Yetersiz lif ve su alımı barsakta dışkı birikimine yol açar, bağırsak duvarlarını gererek ağrı oluşturur. Kronik kabızlıkta ağrı sürekli hale gelebilir.
- İshal: Sık sık dışkılama barsak mukozasını tahriş ederek kramplı ağrıya neden olabilir. Bu durum genellikle bir enfeksiyon, gıda intoleransı veya inflamasyon sonucu ortaya çıkar.
- Besin zehirlenmeleri: Bozuk veya kontamine gıdaların alınmasından sonraki saatlerde ani başlayan karın ağrısı, kusma ve ishal görülebilir. Çocuklarda düzensiz beslenme alışkanlıkları bu tür zehirlenmelere yatkınlığı artırır.
- Apandisit: Karın sağ alt bölgesinde başlayarak şiddetlenen ağrı, iştahsızlık ve kusma apandisiti düşündürür. Apandisit okul çağı ve ergenlerde daha sık görülür; geciktirilmeden tedavi edilmezse komplikasyon riski vardır. Özellikle kız çocuklarında basit bir idrar yolu enfeksiyonu veya over kisti ile karışabileceği için dikkat gerektirir.
- Fonksiyonel bozukluklar: Altta yatan bir organik sebep saptanamayan tekrarlayan karın ağrıları fonksiyonel bozukluklar sınıfına girer. Bu vakalarda çocuğun büyüme-gelişmesi normaldir ve İBS, abdominal migren veya fonksiyonel dispepsi gibi durumlar bulunabilir. Fonksiyonel ağrılar genellikle uyku kalitesini bozmaz ve kanlı dışkı, kilo kaybı gibi alarm belirtileri görülmez. Stres, anksiyete veya duygusal problemler fonksiyonel karın ağrılarını tetikleyebilir.
- Diğer nedenler: Kas gerginliği veya uzun süre aynı pozisyonda durmaya bağlı kas spazmları karın ağrısına yol açabilir. İncelenmiş inguinal fıtıklar karın içi basıncın artmasıyla bağırsakların kasık kanalına sıkışmasına ve ani ağrıya neden olur. Ayrıca üriner sistem taşları veya idrar yolu enfeksiyonları da çocuklarda karın ağrısı şeklinde belirti verebilir. Nadir olarak sistemik hastalıklar (FMF, ülseratif kolit, Henoch-Schönlein purpura vb.) da tekrarlayan karın ağrılarına yol açabilir.
Acil Durum ve Uyarı İşaretleri
Karın ağrısı eşlik eden bazı bulgular ciddi bir hastalığa işaret eder. Sürekli yüksek ateş, sarı-yeşil (safralı) kusma, karın şişliği, kanlı kusma veya dışkı ve aniden ortaya çıkan şiddetli ağrı gibi durumlar acil değerlendirme gerektirir. Örneğin ağrı başlangıçta göbek çevresindeyken sağ alt karına kayıyor ve bastırmayla artıyorsa apandisit şüphesi kuvvetlidir. Sürekli ishalle birlikte ağrı varsa enfeksiyon düşünülür; yeşilimsi kusma ve karın şişliği ise barsak tıkanıklığı belirtisidir. Gece ağrıyla uyanma, açıklanamayan kilo kaybı veya büyüme geriliği de alarm işareti sayılır. Bu tür durumlarda çocuğun bir an önce doktora götürülmesi gerekir.
Tanı Yöntemleri
Karın ağrısının nedenini belirlemek çoğunlukla ayrıntılı anamnez ve fizik muayene ile başlar. Ağrının yeri, süresi, karakteri, beslenme veya bağırsak hareketleriyle ilişkisi sorgulanır. Fizik muayenede karında hassasiyet, sertlik, kitlenin varlığı ve basınçta ağrı (rebond) değerlendirilir. Ayrıca genel durum, ateş ve idrar çıkışı kontrol edilir. Laboratuvar testleri (tam kan sayımı, C-reaktif protein, elektrolitler, karaciğer fonksiyonları vb.) ve idrar tahlili enflamasyon veya enfeksiyon varlığını gösterebilir. Gerekirse dışkıda gizli kan testi yapılır. Görüntüleme yöntemleri tanıya yardımcı olur: Karın ultrasonografisi, apandisit, intussusepsiyon, idrar yolu taşları veya serbest sıvı gibi bulguları saptar. Röntgen filmleri barsak tıkanıklığı veya gaz dağılımı hakkında bilgi verebilir. Örneğin Memorial Sağlık Grubu, karın ağrısı değerlendirmesinde kan, idrar ve dışkı incelemeleri ile birlikte ultrason ve röntgen gibi görüntülemelerin önemli olduğunu belirtmektedir. Gerekirse fermante gazı azaltma testi ya da dozajlı karaciğer fonksiyon testleri de eklenebilir.
Tedavi ve Yönetim
Tedavi altta yatan nedene göre planlanır. Viral gastroenteritlerde ağızdan sıvı alımını artırmak, elektrolit dengesini sağlamak ve dinlenmek önemlidir. Kusma varsa sık küçük miktarlarda sıvı verilmelidir. Kabızlık tedavisi için liften zengin diyet, bol su tüketimi ve gerekiyorsa hekim önerisi ile müshil kullanılır. Gaz ve şişkinlikte probiyotik veya simetikon içeren ilaçlar düşünülebilir. Ateş ve ağrı için parasetamol (asetaminofen) uygun dozda verilebilir. İbuprofen gibi non-steroidal antiinflamatuvarlar, uygun doz ve süreyle hekim önerisiyle kullanılabilir. Bazı durumlarda rehbeden basit önlemler de yeterli olur: Ilık karbonatlı su kompresi, karına masaj veya dinlenme gibi yöntemler kramp tarzı ağrıyı hafifletebilir. Memorial Sağlık Grubu’na göre dinlenme, ılık kompres ve basit diyet ile ağrı hafifleyebilir; ancak ağrı şiddetli veya dayanılmazsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Şiddetli vakalarda spesifik tedavi gerekir. Örneğin apandisit veya invajinasyon gibi cerrahi durumlarda acil müdahale şarttır. İdrar yolu enfeksiyonunda uygun antibiyotik tedavisi başlanmalı, böbrek taşlarında sodyum bikarbonatli sıvı takviyesi ve gerekiyorsa girişimsel tedavi düşünülmelidir. Alerjik veya enflamatuar hastalıklarda (ör. çölyak, bağırsak iltihabı) ilgili özel tedavi uygulanır. Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) hastalarında kolşisin gibi ilaçlar atakları önleyebilir. Fonksiyonel karın ağrılarında tedavi esas olarak yaşam tarzı değişiklikleri ve semptom yönetimine yöneliktir. Örneğin İBS’de gazlı gıdalardan kaçınmak, düzenli öğün yemek ve gerekirse diyetisyen desteği tedavinin bir parçası olabilir.
Koruyucu Önlemler ve Öneriler
Basit önlemlerle karın ağrısı riskini azaltmak mümkündür. Çocukların beslenmesinde tam tahıllar, sebze ve meyve gibi lifli gıdalara öncelik verilmeli; abur cubur ve yağlı yiyecekler sınırlandırılmalıdır. Yeterli miktarda su içmeleri sağlanmalıdır; su bağırsak hareketlerini kolaylaştırarak kabızlığı önler. Çocukların günlük fiziksel aktivite yapması, gaz sıkışmasını engeller ve sağlıklı sindirime katkı sunar. Karın ağrısını artıran gazlı içecekler, aşırı kafeinli içecekler ve fazla gaz üretimine neden olan besinlerden (baklagiller, lahana, brokoli vb.) kaçınılmalıdır. Düzenli tuvalet alışkanlığı edinmek, tuvalet tutmayı engellemek de kabızlık kaynaklı ağrıları önlemeye yardımcı olur. Ayrıca stresli durumlarda çocukları rahatlatacak aktiviteler (oyun, hikâye dinleme) uygulanarak duygusal nedenli ağrıların etkisi azaltılabilir.
Sonuç olarak, çocuklardaki karın ağrıları çok çeşitli nedenlere bağlı olabilir ve çoğu zaman iyi huylu seyredilir. Ancak özellikle alarm belirtiler (yüksek ateş, kanlı kusma/dışkı, şiddetli kusma, iştahsızlık veya kilo kaybı) varsa mutlaka tıbbi değerlendirme gerekir. Yukarıda özetlenen bilgiler, ebeveynlere çocuklarda karın ağrısını tanıma, hafif nedenleri evde yönetme ve gerekirse zamanında doktora başvurma konusunda yol gösterici olacaktır.
Kaynaklar
- Liv Hospital Sağlık Köşesi – Prof. Dr. Makbule Eren, “Çocuklarda Karın Ağrısı Neyin Belirtisi?” (05.08.2019).
- Memorial Sağlık Grubu, “Çocuklarda Karın Ağrısı Neden Olur?” (Sağlık Kütüphanesi, 27.02.2025).
- Büyük Anadolu Hastanesi, “Çocuklarda Karın Ağrısı: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi” (22.02.2023).
- Merkez Sağlık Grubu – Dr. Gizem Ay, “Çocuklarda Karın Ağrısı Önemli Hastalıkların Habercisi Olabilir” (08.04.2025).

Bir yanıt yazın